Öğrenme, hafıza ve zihinle bir şeyin kavranmasıdır.
Yalnız hafıza ile öğrenilemez. Hafızaya alınan duyumlar, zihinde düşünülerek fikirler oluşturulabilir.
İki amaçla öğrenilir. Hayatta ayakta kalabilmek için ve bir de hayatı insanca yaşamak için öğrenilir. Öğrenme teorik bilginin verilmesiyle olur. Ama canlının insanlaştırılması eğitimle olabilmektedir.
Öğrenme kısa ve uzun vadeli bellekle yapılmaktadır.
Öğrenilen bir konu sonrası, ilintili başkaca konular daha kolay öğrenilmektedir. Örneğin, karenin alanını hesaplamayı öğrenen birisi üçgenin alanını hesaplamayı daha kolay öğrenir.
Öğrenme süreci kişinin beyin aktivitelerini artırmaktadır.
Eğitim, canlıdaki hayvansal yapıyı insanlaştırma işidir. İnsanlaştırmayla beynin hayvani düşünmesi önlenerek beşeri düşünme sağlanması kast edilmektedir. Beyine hayvani düşünmeyi her defasında ret edecek beşeri düşünme yerleştirilmelidir. Örneğin; çocuklar bağırarak ağlarlar, onların beynine beşeri düşünce yerleştirilmezse, genç büyüse bile isteklerini bağırarak ve saldırarak almaya çalışacaktır.
Öğrenme çevreden gelen duyuların alınmasıyla başlar. Örneğin; çocuk öğretmenin söylediklerini işiterek beyninde kısa süreli bir kayıt oluşturur ve bu kayıt hemen uzun vadeli hafızaya gönderilir.
Bilgi uzun süreli saklanacaksa bilgi kodlanır. Bilginin uzun süreli bellekte saklanması isteniyorsa bilgi tekrar edilmeli, pekiştirilmeli ve önceki bilgilerle ilişki kurulmalıdır.
Bir de, bilgi beyine bir bütün halinde verilmeli, parçalar halinde verilmemelidir. Bilgi parçalar halinde verildiğinde, yeterli öğrenmeden söz edilemez. Eğer insana bir bütün halinde “şiddet” öğretilmezse kadına ve hayvana şiddet davranışlarda ortaya çıkacaktır. Çünkü beyin bütünsel çalışmaktadır.