Misyonu kısaca şöyle tanımlayabiliriz; müşterilerinizin beklentileri misyonunuzdur. Misyon ayrıca varlık sebebi olarak da tanımlanmaktadır. Misyona örnek vermek istersek, “Misyonumuz yetenekli çalışanlarımızla ergonomik kent mobilyaları üretmektir” diyebiliriz.
Bir işletmenin misyonu öyle her zaman değişmez. Misyonun değişmesi için belki 10, belki 20, belki de 30 yıl geçmesi gerekecektir.
“Bir misyon kişiliksiz olamaz derin içeriği bulunmalı, inanılan ve doğru olduğu bilinen bir şey esas alınmalıdır. Lider herkesin misyonu biliyor, anlıyor ve yaşıyor olmasından emin bulunmalıdır”.
Etkili bir misyon cümlesi kısa ve çok net olmalıdır. Tabiri caizse bir tişörtün ön yüzüne sığmalıdır. Misyon ne yapılıyorsa niçin yapıldığını anlatmalıdır.
Misyon çalışanları doğruya yöneltmekte ve yaptığı işle kurum veya kuruluşun hedefine ulaşmasına katkıda bulunduğu için kendisiyle gurur duymalıdır. Bu sebeple misyon çok açık olmalıdır. Tüm çalışanlar misyonu kabullenmelidirler.
Bir de, misyonda fırsat, beceri ve kararlılık vurgulanmalıdır. Fırsatların nerede olduğu hesaplanabilmeli, fark yaratacak becerilere sahip olunduğu belirtilmeli ve kararlı olunmalıdır.
İşletme içinde ve dışındaki çevresel şartlar sürekli değişmekteyken iş görme yöntemleri, kültürel değerler, stratejiler, taktikler, süreçler ve yapılar değişirken, misyon kendisini muhafaza etmelidir.
Misyon işletme gelişirken, merkezi olmayan bir kimliğe bürünürken, küreselleşirken ve çeşitlilik kazanırken işletmeyi bir harç gibi tek parça halinde tutacaktır.
Misyon sanki yapıp yapmayacağınız işleri kapsayan bir rehberdir.
Daha iyi yapmak için misyonu değiştirmek yönünde ortaya çıkacak baskılara hayır demek bir duruş gerektirir. Eğer büyük bir fırsat misyona uymuyorsa “teşekkür ederim, ama hayır” olmalıdır.
Kurumsal kurama göre, kalite yönetimi moda haline geldiği için herkes bu durumu belgeye bağlamaktadır. Böylelikle, kurum ve kuruluşlar öyle misyon belirliyorlar ki, başka bir alanda faaliyet yapan işletmede aynısını kullanabiliyor. Halbuki, misyon işletmeye özgü olmalıdır.