Kaygan zeminler çok tehlikelidir. Doğru yolda gitmeyi istersiniz, ama kendinizi bir anda yerde bulursunuz. Böylesine kaygan zeminler kişisel ve toplumsal hayata da olabilir.
Kişisel ve toplumsal hayatta kaygan zemin argümanı son derecede basittir: Sakıncasız (A) uygulamasına izin verdiğinizde, kaçınılmaz bir şekilde istenilmeyen (B) uygulamasına yol açabilirsiniz.
Nasıl ki, bir domino taşı düşerken önündekine de çarparak onu devirir bir devrilme zemini başlatırsa, domino etkisiyle kişisel ve toplumsal hayatta bir dizi istenmeyen olay tetiklenecektir.
Şimdi kaygan zeminin yol açtığı bir dizi olumsuzluğa örnek vermek istiyorum;
1.Kurtarılma umudu olamayan hastalara ötenazi (kendini öldürme) izini verilirse, yaşlılar kendilerini suçlu hissedeceklerdir.
2.Annesi ve babası çocuklarının cinsiyetlerini seçmelerine izin verirlerse, zaman içerisinde anne ve babalar da çocuklarında istedikleri nitelikleri seçmeye başlayacaklardır.
3.Bazı uyuşturucular fazla etkili değiller diye yasallaştırılırlarsa, insanlar daha ağır uyuşturucuyu denemek isteyeceklerdir.
4.Saldıgan gençlere müsamaha gösterilirse, gençler arasında hırsızlık ve cinayetler artacaktır.
5.Kürtaj yeni döllenmiş bir ceninle, tam oluşmuş bir bebeğin farklı olduğuna dayanmalı mıdır, tartışılır.
Peki kaygan bir zeminde sınır nerede çizilmelidir? Aslında bir Arap hikayesinde cevap gizli gibi.
Bir deve dışarısı çok soğuk olduğundan dükkanında çalışan ustaya, “burnum üşüyor dükkâna sokabilir miyim?” demiş. Usta izin vermiş. Deve üşüdükçe önce başını, sonra da vücudunu dükkâna sokmuş. Yer zaten dar olduğundan bütün eşyalar birbirine girmiş ve usta dükkânda iş yapamaz ve deveye burnunu sokmasına izin verdiği için pişman olmuş.
Bir alman düşünürden okumuştum. Ahlaki kurallar en üst mertebede ortaya konur, ama insanlar zamanla bu kurallara uymazlar ve sistem çöker. Yeni denge aşağılarda bir yerde oluşur. Daha hafif yeni ahlaki kurallar konulur. Ama bu kurallara da zamanla insanlar uymazlar, sistem çöker. Yeni denge daha da aşağılarda oluşur ve esnetilmiş ahlaki kurallar konulur, o da çöker. Nihayetinde tüm ahlak sistemi çöker.
Yani söyleyeceğim o ki, kaygan zeminlerde fazla dolaşılmamalı.