İnsan beyni doğal olarak sadece biyolojik (hayvani) düşünme yapar. Biyolojik düşünme, somut düşünmedir. Beşeri olmayan soyut düşünce ise, somut düşünen beynin yabancısı olduğu bir düşünce türüdür.
Biyolojik düşünmede, duyu organları vasıtasıyla gelen veri av ve avcı kriteriyle hızlı bir analize ve senteze tabi tutulur. Akabinde beyin verinin vücuda alınmasına karar vermişse, gerekli cevap hemen hazırlanarak ilgili organa algı olarak gönderilir. Verinin içeri alınması ret edilebilir de.
Biyolojik beynin beşeri soyut düşünme yapmasını engelleyen ve insanın ancak büyük bir gayretle önlenebilecek özellikleri aşağıda sıralanmaktadır;
1.Doğal beynin önemli bir savunma özelliği, her olaya ilk önce negatif açıdan bakmasıdır. Bu durum, beşeri soyut düşünmeyi önlemektedir. Beşeri soyut düşünce yapılabilmesi için beynin savunmacı bu özelliği mutlaka kırılmalıdır. Her söylenene otomatik karşı çıkanlar sağlıklı düşünemezler. Baskıları, engelleri ve yasakları kullananlar biyolojik akılla düşünenlerdir. Uzman oldukları veya olmadıkları konularda kararlı olanlar ve farklılıkları ret edenler de biyolojik akılla düşünüyorlar demektir.
2.Doğal beyin herhangi bir etkiye karşı otomatik tepki verir. Çünkü, etkiler değişikliklere sebep olur ve beyin yenilik demek olan değişikliği kabul etmemektedir. Sağlıklı bir düşünce için beyinde oluşan değişiklik ve yeniliğe tepki oluşumları engellenmelidir.
3.İnsanlar genelde doğal bir dengeye sahiptirler. Aslında bu doğal denge beşeri soyut düşünmeye engeldir. ERÜ Felsefe Hocası Ali BİRADEROĞLU’nun ilk derslerinde öğrencilerine “ben sizin aklınızı karıştırmaya geldim” derken haklıydı.
4.Sağlıklı düşünmeye hazır bir beyin, her türlü fikir ve bilgi almaya da hazır olmalıdır. Sağlıklı düşünme katılaşmış bir beyin istemez. İnsan beyni her türlü fikir ve bilginin içeriye girmesini sağlayacak şekilde akışkan olmalıdır.
5.Doğal biyolojik beyin yeni bir veri ile karşılaştığında otomatik olarak yargılar, hüküm verir ve hükmü uygular. Eğer veri uygunsa içeriye alınır. Halbuki, beyin hiçbir düşünceyi ve bilgiyi ret etmemeli, içeriye almalı ve eleştirmelidir. Beşeri soyut düşünmede genel geçer bir hüküm şudur: Kesin hüküm asla verilemez. Kesin hüküm verilmeyerek gelişme sağlanabilir.
6.Bütün canlılar her zaman veriyle karşılaştıklarında ya savunurlar ya da, saldırırlar. Bu sebeple biyolojik düşüncede peşin hükümler dikkate alınır. Ancak, peşin hükümlerle düşünülemez.
7.Doğal biyolojik düşünmede her şey tek yönlüdür. Yani, alternatifler ve zıtlıklar düşünülemez. Tek boyutlu düşünme, soyut düşünmenin önündeki en büyük engeldir. Haramlar, yasaklar, olmazlar böyle bir şeydir. Oybirliği düşüncesi, düşünmeyi öldürecektir.
8.Beyin doğal olarak kalıplarla düşünür. Beyin dış dünyaya düşünce kalıplarıyla tepki verir. Kalıplar risksiz cevaplar vermeyi sağlar. Beyin kalıplarına uygun olanı kabul eder, uygun olmayanı kabul etmez. Kalıp düşünceler klişe düşüncelerdir. Gerçek bir düşünmede insanların kalıplara göre karar vermemesi ve aykırı düşünmesi gerekir. Aykırı düşünmeyenler taklitçilerdir.
9.Doğal beyin kısa ve kestirme düşünceden yanadır, uzun zaman alan çetrefilli düşünmeyi istemez. Kısa ve kestirme yolla da sağlıklı düşünülemez.
10.Doğal beyin bütünsel değil parçalarla çalışır. Be sebeple doğal beyin tek yönlü düşünür. Böyle bir durumda kişi, sağ veya sol beyninden birisini kullanır ve diğer yarı beyin her şeyden habersizdir. Parça beyinle alternatifler akla gelmez.
11.Kişilik 0-6 yaşları arasında oluşur. Kişilik sağlıklı soyut düşünceyi dışlamamalıdır. Dışlarsa düşünemeyecektir. İnsanlar çok yoğun bir çabayla beşeri soyut düşünceye ulaşabilirler.
İnsanlar beşeri soyut düşünce yapmadıklarında, biyolojik doğal somut düşünce soyut düşüncenin yerini alacaktır.