Kaderin bir cilvesi…
Sezonun son haftasında Sivasspor ile karşılaşacağız…
4 gün sonra da kupa finalinde yine Sivasspor ile kozlarımızı paylaşacağız…
Buralara tesadüf gelinmediğini bir kez daha ispatlayıp, kupayı nasip olursa yeniden Kayseri’ye getireceğiz…
***
Kupada finale kalmanın sevinci devam ediyor…
14 yıl sonra ayağımıza gelen bu fırsatı kaçırmamak adına şimdiden maça motive olalım…
Şu an final sevinci yaşayalım…
Provokasyon açıklamalarına dikkat edelim.
Dün özellikle Uğurcan konusuna dikkat çekmiştim…
Trabzonspor bizim kardeşimiz, Uğurcan da Milli kalecimiz…
Maç içinde olan ufak tefek gerginlikleri unutalım…
***
Trabzonspor maçı geride kaldı, şu an Yeni Malatyaspor maçı var.
Yeni Malatyaspor maçı sonrasında Sivasspor ile lig maçımız var.
Sonrasında da kupa maçı var.
Her maçı ayrı ayrı değerlendirelim...
Önümüzde oynayacağımız iki lig maçında da gençlerimize şans verelim..
***
Kupa maçıyla alakalı taraftarın rolünü anlatmıştık.
Birlik ve beraberliğin bizlere nasıl yansıdığını bir kez daha gördük, gördük, umarım bu başarı lige de yansır.
Tek maçta değil, her maçta Kayserisporumuzun yanında olalım…
***
Az önce de vurguladım, çift dikiş yapalım, daha da anlam kazansın…
Tüm stat Kapalı Kale oldu, birlik ve beraberlik ne kadar da güzel oluyor öyle değil mi?
***
Hikmet Karaman’ın taraftarla bütünleşmesi ayrı bir güzellik oldu.
Kapalı Kale, Hikmet hocayı bağrına bastı.
Başarı alkışlanır, başarısızlık da eleştirilir, bu işin kimyasında eleştiri var.
Eleştiri de her zaman kazandırır...
***
14 yıl sonra bizlere bu sevinci yaşatan Kayserispor başkanı Berna Gözbaşı’ya ve yönetime, Hikmet Karaman ve ekibine, Kayserispor’un cefakar - fedakar çalışanlarına, futbolcu kardeşlerimize, Kayseri’nin siyası, önde gelen iş insanlarına, milletvekillerine ve son olarak, Kayserispor’un fedakar taraftarı Kapalı Kale’ye sonsuz teşekkürler.
Umarım bu sevinç devam eder ve Kayseri’ye 2’inci kez kupayı getirir ve Avrupa’ya gideriz...