2004 -2005 yıllarıydı.
Emniyet teşkilatından emekli bir amirin kurmuş olduğu.
Bağımlı olanların tedavisi için uğraştıkları, zaman ayırdıkları, Ailelerin çocuklarını bağımlı oldukları bu illetten kurtarmak için çabaladıkları bir dernek kurmuşlardı.
Benim de Kayseri de temsilci olmam için ricada bulundukları için kıramamıştım.
Bu tarihte Kayseri de kayıtlı sadece 130 bağımlı vardı.
AMATEM ile iletişim halindeydim. Organize Sanayi de bir muayene yeri açılmış fakat ihtiyaç duyulan yatak, ilaç, hastanın ihtiyaç duyacağı malzemelerden hayli eksiğimiz vardı.
Öncelikle bu ihtiyaçlarımızı Belediyelerin desteği ile karşılamak niyeti ile İlçe Başkanlarımızdan birini ziyaret ettim.
“ Bu şehirde bağımlı var” dedirtmeyiz, bırakın uğraşmayın ,ortalığı bulandırmayın diyerek destek vermedi.
Büyükşehir Belediyesine gittim. Başkan sanki anlaşmışlarcasına aynı şekilde “Şehrimizde uyuşturucu, Tiner, Hap kullanan var dedirtmeyiz” diyerek oradan da boş döndüm.
Son olarak moralsiz bir şekilde Sanayi Odası Başkanından telefon ile destek vermelerini istedim.
Yerimizi sordu, tarif ettim. Akşam saat 17:00 gibi uğrayacağını söyledi.
AMATEM merkezinde Doktorumuz ile bekledik ve randevu saatinde de işadamı geldi.
İçeri davet ettik ve “ burada ne olacak?” diye sordu.
Doktor,” Bağımlıların tedavi merkezi “olacağını söyledi, detaylı anlattı.
İşadamı ,birden kalktı ve benim bu tür uyuşturucu kullananlara desteğim olmaz diyerek kaçarcasına gitti.
Hayatımda hiç bu kadar üzülmemiştim.
Bağımlılara yardım etmek istedik. Destek istedik. Her kapı bu gayretlerimize kapalıydı.
Bugün Bağımlılık ile mücadele edebilmek için her kapı açık.
Çünkü Bağımlı sayımız çok arttı.
2013 yılında en fazla metamfetamin olayının gerçekleştiği 10 il arasında Kayseri, üçüncü sırada yer alıyor. İstanbul ve Ağrı'dan sonra gelen Kayseri'de 13 metamfetamin olayı meydana gelmiş.
İHH İnsani Yardım Vakfı “Madde Bağımlılığı ve Bağımlılıklarla Mücadelede Sivil Toplumun Rolü” adlı iki yıldır üzerinde çalıştığı saha araştırma raporunu açıkladı.
Tüyler ürperten raporda; Türkiye’de yaklaşık 10 milyon insanın madde ve davranış bağımlısı olduğu belirtildi. 12-17 yaş arası gençlerin tehlikede olduğu ifade edilen raporda, 15 kentte güvenlik sorunu olduğu dile getirildi. Raporda, "Özellikle, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Denizli, Gaziantep, Adana, Edirne, Konya, Kayseri, Samsun, Van, Diyarbakır ve Şanlıurfa gibi büyük kentlerimiz bu durumdan olumsuz etkilenebilecek yerlerdir" denildi.
Raporda, "Cinayetlerin %60’ı, saldırıların %40’ı, tecavüzlerin %33’ü alkol ve madde kullanımı olan kişiler tarafından gerçekleştirilmektedir" diye belirtildi.
"Türkiye nüfusunun %15,8’i 15-25 yaş grubunda. 12 milyon 971 bin 396 çocuğumuz madde bağımlılığı riskine karşı savunmasız durumda. Türkiye’de yaklaşık 10 milyon insan madde ve davranış bağımlısıdır.
125 bin STK bu konuda duyarsız kalıyor.
Bakanlığın, NARKOLOG projesi kapsamında yapılan ankette, kullanıcıların %67,7’sinin anne-babası ile birlikte yaşadığını, %10’nun anne babasının ayrı olduğunu, %18’sinin ise anne ya da babasının öldüğü belirlenirken, uyuşturucu madde kullananların %44’ünün anne baba arasında şiddet olmadığı, %44,6’sının ise ailesinden şiddet görmediği görülmüş.
Yapılan ankette uyuşturucuya başlama yaşının ortalama 18 olduğu belirlendi.
Kullanıcıların uyuşturucu madde kullanımına başlamadan önce tütün ve alkol kullandığı görüldü.
Uyuşturucu maddeye başlama nedeni olarak katılımcıların %33’ü merak, %23’ü arkadaş ısrarı, %14’ü özenme olduğu belirlendi.
Kullanıcıların %31,4’ü uyuşturucuyu ilk denediği yılda, %22,7’si 5 yıl sonra düzenli olarak kullanmaya başladığı tespit edildi.
Ankette, bağımlıların uyuşturucu maddeyi arkadaş ve arkadaş çevresinden temin ettiği görüldü. Maddenin genel temininin %87’sinin ise sokak satıcılarından yapıldığı belirlendi.
--- Uyuma Projesi Kapsamında Bin 318 İhbar alınmış.
--- Valiliklerdeki Açık Kapı Bürolarına Bugüne Kadar Bin 853 Başvuru Yapılmış.
--- Uyuşturucu Maddeye Bağlı Ölümlerde Büyük Düşüş yaşanmaya başlandı.
--- Uyuşturucu operasyonları kararlılıkla devam ettiriliyor.
Bağımlıların tedavisi için gayret göstermeliyiz.
Bağımlı kişilerin istediği maddeye veya paraya ulaşamadığı zamanlar, etrafına zarar verebileceğini göz ardı etmemeliyiz.
Onun için Unutmayalım!
“BAĞIMLILARA BAĞIMLIYIZ”