15 Temmuz kanlı darbe kalkışmasından sonraki günlerde,
Yeni Şafak Gazetesi’ndeki köşesinde İbrahim Karagül şöyle
diyordu; “İl il, ilçe ilçe, mahalle mahalle, savunma hatları kuralım.
Her halükarda Milli Egemenliğimizi koruyalım”
1.Dünya Savaşı’ndan sonra ülkemizi işgale yeltenen emperyalist
güçlere karşı savunma amacı ile söylenen, “Hattı Müdafaa
yoktur, Sathı Müdafaa vardır. O satıh bütün vatan topraklarıdır”
sözü çok yerinde ve kıymetli bir söz doğrusu.
Bir süre önce ülkemizde yaşanan insanlarımızı ve milletimizi
derinden yaralayan,çocuklarımızın kaçırılması, katledilmesi ya da
öldürülmesi olayları 15 Temmuz Darbe girişiminden sonra söylenen
Milli Mücadeledetopraklarımızı ve egemenliğimizi koruma
amaçlı ‘Hattı Müdafaa yoktur, Sathı müdafaa vardır. Bu satıh
bütün vatan topraklarıdır’ sözünü bizlere yeniden hatırlattı.
Hiçbir ülkenin olduğu gibi bizimde işgalcilere verecek bir karış
toprağımız olmadığı gibi ihmal edilecek sahipsiz bırakılacak bir
tek (Çocuk, yaşlı, özürlü, kadın, erkek) insanımızın bile olmaması
gerekir. İnsanlarımızı hangi yaşta ve konumda olurlarsa olsunlar
sahipsiz, ilgisiz, korumasız bırakmaya hakkımız yoktur. Her
insan devlete ve topluma emanet edilmiş vazgeçilmez unsurlardır.
Devletinde,ona bağlı resmi kurumlarında, sivil kurumlarında,-
kendilerine emanet olan insanları koruma ve kollama mecburiyeti
vardır, olmalıdırda. Devlet denen kuruma milleti
zimmetlemek Vali, Kaymakam ve Belediye Başkanlarına şehirlerimizi
zimmetlemek, daire amirlerine kurumunu zimmetlemek,
mahalleyi muhtara, okulu okul müdürüne, mahalle insanını
mahalle camisinin imamına,apartmanda yaşayanları apartman
yöneticisine zimmetlemek ve emri sorumluluğu altında olanları
tanıma, takip etme, kötü ve iyi yönleriyle hemhal olma, karşılaşılan
sıkıntılarda yanlarında olma sorumluluğunu yüklemek sathı
müdafaanın genel bir örneği olur diye düşünüyorum.
Devletinde millete hizmet için sorumluluk verdiği tüm insanları
belli aralıklarla hizmet içi eğitimden geçirerek donanımlı hale
getirme,hizmetlerini takip etme, hizmetini aksatan metal yorgunluğu
olan, ülküsüz ve amaçsız kalanları değiştirme görevi vardır.
Belki hayal gibi gelebilir ama bu anlayış içinde tüm insanlarımızı
sahiplenmek ve korumaya almak aynı zamanda yaratana hizmet
ve vatana hizmetinde en güzel örneklerinden biri olur diye düşünüyorum.
Bunlar zor şeyler midir. Asla zor şeyler değildir. Yapılması düşünülür,
projelendirilir ve uygulama için yola düşülürse, devletine
ve idarecilerine güvenen bu millet 15 Temmuz Darbe girişiminde
olduğu gibi,ABD’nin ülkemize yönelik ekonomik saldırılarının
olduğu bu günlerde de,devletiyle birlikte ayağa kalkıp kenetlenip
ülkesine,insanına sahip çıkma gayret ve refleksini her zaman
gösterecektir. Selam ve dua ile…