2000'li yılların başında o zaman Başbakanlık hükümeti var iken Başbakanlığa bağlı olarak kurulan insan hakları kurulu başkanlığı ve buna bağlı olarak da valilikler ve kaymakamlıklar bünyesinde il ve ilçe insan hakları kurulu oluşturulmuş ve çalışmalara başlamıştı.
Kurulların kuruluş talimatlarında müracaat eden sivil kurumlardan en az 3 üye kurula alınır demesine rağmen neden bilinmez (Sanırım sivile güvenmeme ya da dikensiz gül bahçesi olsun, aykırı fikir olmasın rahat emir dinlesinler anlayışı olabilir) Valiliklerimiz, kaymakamlıklarımız istisnalar dışında bu kurullara sivil kurumları almak istemediler.
Mazlumder Kayseri Şubesi olarak il ve ilçe insan hakları kurullarına girme müracaatımız 2 defa “Yeterli üyemiz var” denerek reddedildi. Sanırım Vali Orhan Düzgün zamanında yeniden müracaat ettik. (3. Defa) sağ olsun Vali Orhan Düzgün müracaat evrakı ile birlikte makamında yaptığımız samimi görüşmede hem bize zaman ayırmış hem de bizi dikkatle dinledikten sonra il insan hakları kuruluna üyelik müracaatımız kabul edilmişti. Aynı anda ilçeler için yaptığımız müracaatta Kocasinan Kaymakamımızı ikna edememiş ama Melikgazi ilçe insan hakları kuruluna üyeliğimiz kabul edilmişti.
Mazlumder Kayseri Şubesini temsilen il insan hakları kurulu şube başkanı olarak ben kabul edilmiştim. Kurul üyesi olduğum dönemde bir yandan kurula gelen müracaatları görüşürken benim teklifimin kabulü ile Kayserimizde bulunan Geri Gönderme Merkezi, Melikgazi, Kocasinan ve Talas İlçe Emniyet Müdürlüklerine çalışma şartlarını inceleme ziyaretleri yapmış, çok olumlu geri dönüşler de almıştık. Ankara da yapılan yaşlı hakları çalıştayına da il insan hakları kurulu adına katılmıştım.
Şimdiki valimiz Şehmus Günaydın'ın göreve başlamasından sonra il insan hakları kurulu pek toplanmaz oldu. Valimize bazen sözlü bazen yazılı olarak yaptığımız kurulun toplanma talebi yeterli müracaat yok gerekçesiyle kabul görmedi. İl insan hakları kurulu olarak bazı intihar ve intihara teşebbüs vakaları üzerine Geri Gönderme Merkezine yapmak istediğimiz ziyaret talebimiz de (İlgili kurumlarımız denetliyor) cevabı ile reddedildi. (Biz denetleme değil inceleme ve bilgi için müracaat etmiştik)
Bu arada daha önceki valilerimiz döneminde ilimizde yaşayan sığınmacı vatandaşların problemlerinin çözümü için görevlendirilen vali yardımcılarımızdan biri tarafından ayda bir yapılan toplantının devamı için sivil toplum temsilcisi olarak yaptığımız müracaat nedense kabul görmedi.
Sanırım gayet hukuki ve nezaket ile yaptığımız sığınmacılarla ilgili toplantı talebimiz, hem geri gönderme merkezi ziyaret talebimiz hem de insan hakları kurulunun toplanması talebimiz şimdiki valimiz döneminde bizim müracaat kastımızın dışında gerekçelerle kabul görmedi.
Bu da yetmedi il insan hakları kurulu kuruluş önergesinin M bendinde müracaat eden sivil kurumlardan en az 3 tanesi kurula üye olarak alınır demesine, kurul üyelerinin görev süresi sınırı belirtilmemesine rağmen
-
Kamuoyuna ve sivil kurumlara duyuru olmadan kurul yeniden oluşturuldu
-
Müracaat etmeyen sivil kurumları kurula üye yapıldı
-
Mazlumder ve bir işçi sendikası haber verme lüzumu gösterilmeden kurul üyeliğinden çıkarıldı
Bu arada Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu 2021 yılı değerlendirme raporunda il ve ilçe insan hakları kurulları için olumsuz sonuçlar da yer aldı. Raporda bazı yerlerde kurulların toplanmadığı, bazı yerlerde yapılmayanların raporlarda yer aldığı, bazı yerlerde de göstermelik toplantılar yapıldığı ortaya çıktı.
Kayseri il ve ilçe insan hakları kurullarının sanırım önemsenmeyerek yıllardır doğru işletilmemesi, işletilsin taleplerinin talep edenlerini kuruldan çıkarma, müracaat etmeyenleri kurul alma, kurumları ziyaret talebini garip bir anlayışla denetleme olarak değerlendirip reddetme ne ile izah edilir bilen söylesin.
Sanırım valiliklerimiz dikensiz gül bahçesi istiyor. Devletin sahibi olan milletin temsilcisi sivil topluma güvenmiyor, onları emir alan hazırolda bekleyen, emirsiz iş yapmayan memurlar olarak görmek istiyor. Böyle olmayınca onları dışarı bırakıyor. Sahi yıllardır Cumhurbaşkanımız valiler ve kaymakamlara halka yakın olun, onların yanında olun derken bunları mı anlatmak istemişti.
Rabbim topluma hizmet için devletin görev verdiği idarecilerimize topluma tepeden bakan değil onlara ayrım yapmadan merhametle, adaletle yaklaşan anlayış nasip etsin. Onlara görev verenlere de halka nasıl muamele ettiklerini denetleme nasip etsin.
Selam ve dua ile