Üç ayların rahmet esintileri kalplerimize dokunarak daralan gönlümüze ferahlık vermeye başladığı bu günlerde ümitlerimizin yeniden yeşermeye başlayacağını umuyor, bu günlerin yüzü suyu hürmetine içerisinde bulunduğumuz buhranlı günlerin son bulması için rabbimize dua ve niyazda bulunuyoruz. Üç aylar malumunuz olduğu üzere, ilki olan Recep ayı, ikincisi Şaban ayı, üçüncüsü ise on bir ayın sultanı diye nitelendirdiğimiz Ramazan ayıdır.
Peygamber efendimiz üç aylara girince şöyle dua ederdi. “Yarabbi! Recep ve Şaban ayını hakkımızda mübarek kıl bizi Ramazan’a kavuştur.”
Zünnun-ı Mısrî der ki:
"Recep ekme ayıdır, Şaban sulama ayıdır, Ramazan derleyip toplama ayıdır. Herkes ne ekerse onu biçer ne yaparsa cezasını çeker. Bir kimse ekimi bırakırsa, hasat zamanı ekmediğine pişman olur. Kıyamet gününde ise çok kötü duruma düşer." (Abdürkadir Geylani, Üç aylar ve Faziletleri)
Üç aylar adeta manevi yolculuğa çıktığımız ulvi bir yükseliş ve yücelişi simgeler. Bu yolculuk samimi bir niyetle başlar, azim ve kararlılıkla devam eder, sonunda vuslat gerçekleşir.
Bu ayların içerisinde mevcut olan Kandillerle aydınlanırsınız adeta. Recep ayının ilk Cuma gecesi olan Regaip Gecesiyle niyetinizi, istikametinizi Allah’a döndürürsünüz. 27. Gecesi peygamberimizin miraca yükselişine tutunur, yüksele bildiğiniz kadar yükselmeyi denersiniz. Yolunuzu şaşırmaz, niyetinizi bozmaz iseniz, Şaban ayına vardığınızda sizi Beraat Kandili karşılar, beratınızı talep edersiniz. İbadet ve itaatte yorgunluğunuz gözünüzün önüne gaflet perdesini indirmez ise on bir ayın sultanı Ramazan’a ulaştığında bin aydır hayırlı olan Kadir Gecesiyle zirveleri tutarsınız.
Evet, insan zaten bir yolcu değimlidir ki bu dünyada. Bu yolculukta yolda kalanda, yoldan bıkanda, yola kızanda, yola revan olanlar da vardır. Yol başında toprak olan, yol sonuna ulaşanda vardır. Ömür sermayesini sırtından indirmeyende onu har vurup harman savuranda vardır. Sırtında ki küfesini atıp bir koşu ulaşmak isteyende vardır hedefe. Bu yolda azığını yolun başında tüketip dilenenler de yok değildir.
Bu yolun inişleri çıkışları olur her daim. İmtihanlarla geçer her anı. Çıktığınız yolda nice engellerle karşılaşır, nice badirelerle muhatap olursunuz. Üzüldüğünüz, daraldığınız zamanlar söz konusudur. Sanki bu üç aylar bu yol üzerinde belirli aralıklarla kurulan dinlenme, düşünme ve bir nefes alma zaman dilimleri gibi imdadımıza yetişir. Bu zaman dilimlerinde ikramı, feyzi bereketi ve merhameti tadarsınız. Heybenizi doldurur, azminizi biler, kararlılığınızı yineler, hakka olan vuslat arzunuzu tazelersiniz.
Bu mukaddes zaman dilimlerinde aklımızı kullanmalıyız her şeyden önce. Geçmişin muhasebesini, geleceğimizin planlarını yapmalıyız. Eksik ve gediklerimizi tamamlamalıyız. Bu ayda yapılan ibadetlerin mükâfatının fazlasıyla verildiği bilinciyle hareket edip dökmeliyiz varımızı yokumuzu üç ayların panayırına. Satmalıyız, satmamız gereken bütün sahip olduklarımızı, almalıyız bize lazım olanları. Tutmadığımız orucu tutup, kılmadığımız namazı kılmalı, nedamet içerisinde bir yalvarış ve yakarışla Allah’ın kapısında yüzümüzü yerlere sürmeliyiz.
“Ben ettim sen etme rabbim, ben günahkâr sen affedensin affet beni demeliyiz. Nefsimizi ihlâs urganıyla bağlayıp şeytanı sadakat kelepçesiyle etkisiz hale getirmeliyiz. Sonu gelmeyen isteklerimize bir “dur” demeliyiz. Bu aylar ahrete yönelik yeniden planların yapıldığı, eksik ve gediklerin gözden geçirildiği bir ay olmalı.
Peygamberimiz(s.a.v.) “Her insan günah işler günah işleyenlerin hayırlısı tövbe edenlerdir” buyuruyor. Öyleyse bu mübarek zaman dilimlerini günahlarımızın affedilmesine vesile bilmeli, kendimizi ibadete vererek, Rabbimizin bizi bağışlaması için vesileler aramalıyız.
Yüce Allah,” … Şüphesiz Allah, çok tövbe eden ve çok temizlenenleri sever.” (Bakara,222) buyuruyor.
Evet, üç aylarla ilgili hikmet ehli şöyle demişlerdir:
Recep eza ve cefayı terk içindir, Şaban ayı amel ve vefa içindir, Ramazan ayı kurbet( Allaha yakınlık) ayıdır.
Recep ibadet ayıdır, Şaban dünyanın sefasını terk etme ayıdır, Ramazan ibadetlerin mükâfatının alındığı aydır.
Recep hürmet ayı, Şaban hizmet ayı, Ramazan nimet ayıdır.
Peygamberimiz(s.a.v.) buyuruyor ki:
“Recep ayında oruç tutanı Allah mağfiret eder”
Şaban ayının faziletiyle ilgili ise Peygamberimiz(s.a.v.) şöyle buyuruyor:
“Şaban öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gafil olurlar. Bu ayda ameller, âlemlerin rabbine arz edilir. Bende amellerin oruçluyken arz edilmesini isterim.” (Nesai)
On bir ayın sultanı olan, içerisinde bir ömre bedel kadir gece bulunan, Rabbe yakınlığın zirveye ulaştığı Ramazan ayı ile ilgili ise Peygamberimiz(s.a.v.) şöyle buyuruyor:
“Ramazan ayı mübarek bir aydır Allah Teâlâ, size ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin (kadir gecesinin) hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmıştır.” (Nisai)
Yine“Ramazan bereket ayıdır Allah bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrum kalır” (Taberani)buyuruyor.
Rahmete ve mağfirete, kulluğa ve teslimiyete çıktığımız bu yolculukta hedefe ulaşmayı rabbim cümlemize nasip etsin. Üç aylarınız mübarek olsun…
Selam ve dua ile…