Vali Çiçek ile çok özel

Kayseri ‘Vali’ değil ‘Evlat’ kazandı

Vali Gökmen Çiçek ile Kayseri’de ki ilk 14 gününü değerlendirdik. Güler yüzlü, sıcak tavırları ve her sorumuza ilgi ile cevap verişi Kayseri’nin bir Vali değil ‘evlat’ kazandığının göstergesi.  Kayseri ile ilgili daha önce birçok şeyi bilmediğini fark ettiğini söyleyen Vali Çiçek, şehre ilk girdiğinde ise Kayseri’yi Bursa’ya benzettiğini söyledi. Erciyes ve Uludağ benzerliklerinin yanı sıra sanayi, ticaret ve tarihi eserler noktasında da Kayseri’nin hak ettiği değere ulaşacağının altını çizdi.

Soğanlı’da “bismillah” denildi

 Kayseri yemeklerinden favorisinin tandır böreği olduğunu itiraf eden Vali Çiçek, turizm konusunda ise bismillah diyerek işe başladı. Soğanlı Vadisi’ni gezen ve her bir noktasına ayrı ayrı hayranlığını dile getiren Çiçek, Afad Başkanı ile Soğanlı’nın afet incelemelerine başladıklarını ilk kez Anadolu Haber’e açıkladı. Sanayicinin Mersin Limanı’na demir yolu ulaşım isteğini ise geri çevirmeyerek, inceleyeceğini duyurdu.

Bugün 14 gününüz Kayseri 'de. Bizler Kayseri ile ilgili ilk gözlemlerinizi merak ediyoruz.

Dediğiniz gibi 14 gündür buradayım ama sanki uzun zamandır buradaymışım gibi. Geldiğim andan itibaren insanlarda çok ciddi bir sıcaklık gördüm. Zaten ben alanda olmayı seviyorum. Vatandaşlarla beraber olmayı seviyorum. Meydanda yürüdüğüm andan itibaren halkımızın ciddi manada sevgisiyle karşılaştım. Bizi bağrına bastılar desek yeridir. Arabayla giderken yolda selam verenler, Sayın Valim hoş geldiniz diyenler, yaşlı teyzelerin amcaların ilgisi hoşumuza gitti. Birçok kişinin benim şehre gelişimi biliyor olması beni şaşırttı. Çünkü valiler çok gözünde değildir bilirsiniz. Ama burada herkes bir şekilde benim buraya gelişimden, Afyonkarahisar Valiliği 'nden buraya atandığımdan haberdar. İnsanlar, gençler, çocuklar bazen etrafı gezerken bir tane çocuk geliyor. Sayın Valim hoş geldin diye. Şaşırıyorum. Bazen de takılıyorum, beni tanıyor musunuz diye tanıyoruz tabii diyorlar. Kimim ben diyorum. Bakıyor bakıyor, kimisi rektörsün, kimisi başkansın diyor. Kayseri 'nin insanları özgüvenli, cesaretli, sıcakkanlı. Bunu hemen hissettiriyorlar.

Kayseri’de ne şaşırttı sizi?

Ben bu kadar tarihi yapı beklemiyordum. Kayseri’nin çok ciddi bir tarih barındırdığını biliyordum ama işin gerçeği bu kadarını beklemiyordum. Her yerinde ayrı bir tarih var. Önceki gün Soğanlı Vadisi’ndeydim. Hayran kaldım. Gevher Nesibe şifahanesi,  Mimar Sinan… Her yeri bir başka güzel. Bu kısa zamanda Develi 'ye gittim, Yahyalı 'ya gittim. Buralarla ilgili çok ciddi çalışmalar yapmamız lazım.

Bu şehre ilk girdiğinizde ne hissettiniz?

Ben Kayseri’yi biraz Bursa 'ya benzetiyorum biliyor musun? Bursa da Uludağ 'ın eteklerinde kurulmuş. Böyle bir ovada Osmanlı 'nın en önemli şehirlerinden birisi. Şimdi Kayseri 'de Erciyes 'in eteklerinde kurulmuş. Anadolu Selçukluların en önemli şehirlerinden birisi. Bursa 'nın içine girdiğinizde direkt Osmanlı sizinle konuşuyor. Kayseri 'nin içerisine girdiğinizde direkt sizinle Anadolu Selçuklu konuşuyor. Birçok Kümbet, türbe. Orada da Osmanlı 'nın eserleri var. Orası da sanayi şehri, verimli ovaları var.  Ben bu manada Kayseri’ye ilk girdiğimde aklıma direk Bursa geldi. Erciyes’i, Uludağ 'a benzettim belki.  Kaliteli, başarılı üniversiteler. İnşallah Kayseri çok daha güzel yerler de olacaktır diye ümit ediyorum.

Soğanlı Vadisi dediniz. Esasen Kayseri 'de de ciddi manada turizm atağına geçilmiş durumda. Soğanlı Vadisi’ni gezdim dediniz. Daha farklı yerleri gördünüz mü? En çok ilginizi çeken neresi oldu?

 Daha önce Develi 'yi gördüm. Yahyalı 'yı gördüm. Talas’taki eski yerleşim yerlerini  tamamen gezme imkanım oldu. Osmanlı Konağı 'nı gördüm. Tablakaya Mahallesi 'ni gezdim. Zaten Anadolu Selçuklularının meydanındaki eserlerini gördüm ve şifahaneyi inceleme fırsatım oldu. Anadolu Selçuklu eserleri muhteşem zaten, o yüzden saymıyorum. Yalnız Soğanlı Vadisi 'nde gördüğüm şey inanılmazdı. Özellikle girişinden itibaren eserlerde çok fazla freskler yer alıyor. Resimlerin o günden bugüne kalması çok görünen bir şey değildir. Orada o kadar canlı ve ilk günkü gibi. Sanki oradan birisi çıkacak gibi geliyor. İnsana o hissi veriyor. Ben biraz Ürdün 'deki Petra gibi, girişteki böyle devasa yapılar, güvercinlikler, şapeller inanın muhteşemdi.

Soğanlı’ya yapılacak yatırımlar ciddi manada geri dönüş sağlayacaktır…

Orada hissettim. Biz hiçbir şey yapmasak, sadece Soğanlı 'yı tanıtmak için, sadece Soğanlı 'daki konaklama meselesini çözsek, sadece Soğanlı’da turizm çalışmalarına ağırlık versek, ışıklandırmasını, kent meydanını onarıp tekrardan yapsak, insanların oraya gelmesini sağlasak inanın bu bile yeter. Çünkü Kayseri ekonominin,  sanayinin, ticaretin merkezi. Ama  artık turizmden de biraz fazla pay almamız lazım.

Turizmin maddi manada getirisi elbette yadsınamaz…

Turizmin şöyle bir güzelliği de var. Turizm köylülere kadar ulaşan bir sektör. Düşünsenize Soğanlı’daki evlerin pansiyon olduğunu. Kalacak yerlerin varlığı, nakliyesi, organik ürünlerin bu pansiyonlara satılması. Yani şunu demek istiyorum. Yumurta üretenden, servis çekenden herkesin kazandığı bir sektör haline geliyor. Bacasız sanayi diye o yüzden diyoruz. Dedim ya beni Kayseri 'de  turizmle çok ilgilenirken göreceksiniz. Kültürel faaliyetlerle çok ilgilenirken göreceksiniz. Özellikle Soğanlı Vadisi’ni de böyle kafama yazdım. Bir fabrika kursanız 300-500 kişiyi istihdam edebilirsiniz ama turizm tesisinde herkes kazanır.

Sizin de biraz kültürel gezilere,  turizme çok ilginiz var. Afyon 'da da yine turizmle ilgili çalışmalarınız olmuş…

Afyonkarahisar’daki  Ayazin, bölgesinde küçük bir köydü. Ama şimdi geldiğimizde 70 tane işletmenin olduğu, otellerin olduğu, sadece 300 kişinin sigortalı istihdam edildiği, hafta sonları 20 bin kişinin sadece cumartesi, 20 bin kişinin geldiği, büyük restoranların, büyük markaların içerisine girdiği bir alan olduğunu gördüm. Köydeki tersine göçün başladığını gördüm. Birçok kişinin iş sahibi olduğunu ciddi vergi ödemeye başladıklarını, sosyal yardım yaptığımız kişilerin yardım yapmaya başladıklarını; bizim yardım yaptığımız kişilerin 7-8 kişiyi işe alıp onlara yardım ettiğini gördüm. Belki valilik olarak bir fabrika kuramam ama onların önünü açabilirim. Ama yalnız turizmle doğrudan,  tanıtım vasıtasıyla hem de bazı sahip olduğumuz araçlarla, belediyeyle el ele vererek direkt müdahale edebileceğimiz alanlar da var. Milli servettir bunlar. Gözümüzün önünden gitmesine de dayanamadım.

Peki Soğanlı’da ki turizmi geliştirmek için nereden başlayabiliriz?

Bizim Soğanlı’da şöyle bir handikabımız var. Nevşehir 'den turlar getirip insanların uçmasını sağlamayı planlıyorlar veya Kayseri 'den. Ancak yolu ve konaklamayı halledersek insanlar gelip uçar gider. Bizim konaklamayı halletmemiz lazım.

Kayseri 'nin en büyük sıkıntısı mekan. Yahyalı 'da da öyle mesela. Konaklama için gerekli mekânlar eksik…

Soğanlı’daki taş evlerdeki konaklama sorununun nedeni biraz da afet nedeniyle orada bir takım yasaklar var olması. Afet bölgesi. AFAD Başkanımızla görüştük. Belli yerlerinde hiç afet riski yok. Soğanlı 'nın afet riskini araştırmak için bugün dört beş ekip oraya gidiyor. Tüm gün Soğanlı 'daydık ve hemen çalışmaya başladık. İlk sizin aracılığınızla söylemiş olayım. Zaten belediye başkanımızın projeleri var. Ben de işi katkı sağladım. Soğanlı’daki değişimi hemen fark edilir duruma getireceğiz.

Ekonomiden konuşuyoruz, sanayiye geçelim. Kayseri sanayide özellikle ihracatta çok ciddi rakamlara ulaşmış durumda ki dördüncü OSB 'miz kuruluyor. Ama buradaki sanayicinin özellikle şöyle bir isteği var. Yıllardır da gerçekleştirilebilmiş değil. Mersin 'e direkt demir yolu istiyorlar. Bu konuda acaba çalışmalarınız olur mu?

 Şu bir gerçek bizim birinci önceliğimiz Kayseri 'de her zaman sanayi olacak. Sanayicilerle omuz omuza birlikte çalışacağız. Az önce söylediğiniz dördüncü organize sanayi bölgesi de yapılıyor. İncesu 'nun genişlemesi ile ilgili geldiğim andan itibaren çalışmaya başladım zaten. Hızlandırmak için süreci. Dördüncü OSB ile ilgili cuma günü Meraları Komisyonu 'ndan çıkarma kararını verdik. Özellikle iki OSB ile ilgili direkt çalışmalara başladım. Mersin’e demir yolu harika olur, bunu kabul etmek gerekir. Bununla ilgili çalışmalar içerisinde olacağım.

Kayseri gastronomi anlamında da epey yol kastetmiş bir şehir…

Ben Kayseri mutfağını da, Kayseri 'yi de geldikten sonra çok az şey bildiğimi fark ettim. Ben Kayseri’ye iki kere gelmiştim. Kayseri memlekette nasıl biliyor musunuz, dışarıdan bakınca? Akıl pırıltılarıyla, zekâ pırıltılarıyla, ticari pazarlıklarıyla Türkiye 'de herkesin bildiği hem de espri yaptığı ve sıcak baktığı bir yer.  memleketin herkes doğusundan batısından Karadeniz 'inden Akdeniz 'ine kadar. Herkesin bir sıcaklık hissettiği, ismini duyduğu zaman bir sempati beslediği bir vilayet.

Kayseri 'nin yemeklerini tatma imkânınız oldu mu?

Herkes Kayseri 'yle ilgili ufak tefek bir şeyler bilir. Ama Kayseri 'nin bütününü bilmek Kayseri 'nin içerisinde yaşamakla mümkün. Ben gastronomi şehri Afyonkarahisar’dan geliyorum. Kayseri mutfağının bu kadar  olduğunu, inanın bilmiyordum. İşte pastırma, sucuk, mantı herkesin bildiği. Ancak tandır böreğini yedim. Böyle bir şey yok, muhteşemdi. Sonra tepsi mantısını tattım, üzerine sarımsaklı yoğurt da dökünce harikaydı. Ama tandır böreği benim bir numaram. Yine Kayseri yağlaması, Develi Cıvıklısı. Hatta şimdi öğle yemeğinde Develi Cıvıklısı mı yesem diye düşünüyorum?

Kayseri’nin şu ana kadar turizmde gastronomide reklam ve tanıtım eksiği mi olmuş acaba…

Kayseri 'de çok rahat bir şekilde lokantaya gidip hijyen ile yemeğinizi yiyebilirsiniz. Lokanta aramanıza seçmenize gerek yok.  Kayseri mutfak konusunda çok zengin. Birazcık daha bizim gastronomiyi tanıtmaya ihtiyacımız var. Kültür turizm, arkasından gastronomi… Büyükşehir belediye başkanımız da bu konuda çok atak. El ele verirsek bu konularda katkı sağlarız diye ümit ediyorum.

>>Dilek Bayram-Muhammed Kösedağ