PANDEMİ BİTMEDİ 'SABREDİN'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından açıklanan 8-11 Şubat verilerine göre vaka sayılarının artış gösterdiği 10 il arasında bulunan Kayseri'de vakalar azalıyor. Azalmanın verdiği rahatlıkla tedbiri elden bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, 'Pandemi bitti diyemeyiz onu biraz daha beklemek lazım. Sabredelim.' dedi.

PANDEMİ BİTMEDİ  'SABREDİN'

“VAKALAR DÜŞÜYOR”

Okulların açılmasının da vakalar üzerinde etkisi olduğunu belirten Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, “Vakalar düşmeye başlıyor yavaş yavaş ama net rakam veremeyeceğiz. Tabii okulların okulları açıldıktan sonra biraz artış yaşadık ama herkes test yaptırmıyor tabii o durum da söz konusu. Zaten semptomları  da hafif geçiyor. Yatan hastamız Delta'nın pik yaptığı döneme göre üçte bir oranında vaka var ve yavaş yavaş da azalıyor zaten. İnşallah da böyle gider. Bu 8-11 Şubat arası vaka artış hızında ilk 10’da olduğumuz süreçte yeni pandemi bölümlerine de ihtiyaç duymadık.  Rakam vermem de doğru olmaz bu süreçle ilgili. Yani bilemiyoruz daha doğrusu. Hastanenin tümü doluydu pandemide. Öyle söyleyeyim size. Şu anda üçte biri gibi bir rakam seyrediyor. O da işte aşısız ya da eksik aşılılar ve yaşlılarımız daha çok sıkıntıyla seyrediyor. Hafif seyrediyor dolayısıyla onların yatmasına da gerek kalmıyor açıkçası. Hatta şu an yakınlarının bir kısmı da biraz tabii endişeden dolayı yatan hastalar da var ama bu tabii sayı hani 30-40’ı geçmez. Ama çoğu hafif seyrediyor. Yoğun bakımlarımızda yine epeyce hasta var ama bunların çoğu da yaşlı hastalarımız zaten. Yaşlı ya da altta yatan ciddi hastalıklar kanser hastası gibi, kontrolsüz şeker hastaları ya da kemoterapi almış bağışıklığı düşük hastalarımızdan oluşuyor. Bunlarda bazen aşı yapsanız da aşıya cevap oluşmayabiliyor. Ama büyük bir kısmı aşısının hani biz üç dört önerdik onları yapmayanlar.” dedi.

“OMİKRON SONDUR DİYEMEYİZ”

Pandemi bitti söylemlerine katılmadığını dile getiren Çelik, “Şimdi omikron, omikronun iki formu var. BA1,  BA2 biliyorsunuz. Bizde BA1 bir yoğunluktaydı. BA2 daha ciddi seyredebilir. Bulaşığı biraz daha fazla olabilir. O yüzden de onu biraz beklemek lazım. Bir de yeni başka bir varyant. Başka bir varyantın çıkıp çıkmayacağına henüz kimse emin değil zaten. Bu mümkün mü? Mümkün tabii. Omikron sondur diye kesin, net bir kanaat söylemeniz mümkün olmaz. Bir bakarsınız işte Güney Afrika'dan çıkar gene bir bakarsınız başka ülkeden çıkabilir yeni bir varyant. Onun da daha ağır seyretme olasılığı var mıdır? Olabilir. O yüzden sabretmek lazım. Yani biraz gözlemek gerekiyor. Acele etmemek gerekiyor bunları konuşmak için. Bu tüm dünyada öyle zaten. Yani insanları farklı görüşlerinizi sürebilirler. Bitti diyebilirler ama bu doğru değil. Zamanını beklemek lazım. Erken konuşmamak gerekiyor.” diye konuştu.

“Kimse kimsenin hakkına girmesin”

Pandemi kurallarına riayet edilmediğini aktaran Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, “Bir de insanların pandemi tedbirleri ile ilgili kurallara ilk zamandaki gibi riayet etmesini şiddetle öneriyorum. Açık alanları demiyorum bakın ama kapalı ve kalabalık ortamlarda çok bulundu insanlar kış olduğu için. İnsanların maskelerini özenle takmasına dikkat etmesi gerekiyor.  Bu maskeyi takıyorsak gerçekten uygun şekilde takmamız lazım. Yani burnumuzu açık bıraktıktan sonra maske takmanın bir anlamı yok ki. Neticede burundan nefes alıp veriyorsunuz genellikle. Burun sıkıntısı varsa tıkanıklığı o adam ağzına alabilir ama yine biz burundan nefes alıp veririz. Doğrusu da odur zaten. Fizyolojik olan da odur. Ama çoğu benim gördüğümü söyleyeyim. Maskeler burundan aşağıda. Dudakları kapatmakla bu iş olmuyor maalesef. Çok fazla vaka açıklanıyor ve hakikaten süper şekilde bulaştırıyor omikron. Sağlıklı insanlar da işte şişman olmayan, diyabetli olmayan kanser onlarda hapsedilir ama bir de öbür türlü bakın yıllarca siz bu insanlara emek harcamışsınız. Gerek kendisi yoruluyor hayatını idame etmek için. Diyabet hastası olan, böbrek sıkıntısı olan hastalar, kanser hastaları niye mücadele ediyor? Yaşamak için mücadele ediyor. E bir anda bütün bu kadar şeyi emeği, çabayı, duyguyu, düşünceyi bir kenara atmış oluyorsunuz. O yüzden her insanın yaşamı değerli. Başkalarının yaşamına bizim özen göstermemiz gerekiyor. Biraz ağır olacak belki ama bu resmen cinayete teşebbüstür. Bu yüzden de lütfen kimse kimsenin hakkına girmesin kurallara riayet etsin.” diye konuştu.

>>Selma Kösedağ