Hastaneler doldu

Son bir haftada vaka sayıları yüzde 59.58'e yükselen Kayseri'de, hastanelerdeki doluluk oranları arttı. Artan doluluk oranlarından dolayı bazı ameliyatlarda ertelemeye gidildi.

Hastaneler doldu

Kayseri Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. İlhan Şahin, ilde koronavirüsle ilgili son gelişmeleri gazetemize değerlendirdi. Son bir haftada yüzde 59.58 artarak, yüz binde 504,2'ye yükselen vaka sayılarından dolayı, ildeki hastanelerde doluluk oranlarının arttığını belirten Şahin, bu durumun diğer hasta gruplarının tedavilerinde sorun yaşanmasına neden olduğunu ifade etti.

ACİL OLMAYAN AMELİYATLAR DURDURULDU

Şahin, "İlimizde hastane doluluk oranlarının çok arttığını biliyoruz. Kayseri yeni yoğun bakım yatakları açabilme, kapasitesini artırma esnekliğine sahip ama bu da diğer hastalıklara yakalanan insanların mağduriyeti ile sonuçlanıyor. Şu anda bizim hastanemizde de, Şehir Hastanesi'nde de acil olmayan, ameliyat olmazsa hayati risk taşımayan ameliyatlar durdu. Ama o da sonuçta insanlar üzerinde sağlık bakımından mağduriyet oluşturuyor. İnsanların ihtiyaçları var ve onlar karşılanamıyor. Ameliyatı bir tarafa bırakalım, kalp krizi, beyin kanaması ve benzeri gibi nedenlerle hastanelere başvuranlar da sorun yaşıyor." diye konuştu.

GENEL RAKAMLAR YANILTICI

Yaygın medyada, Türkiye'deki yoğun bakım doluluk oranlarının yüzde 70'i bulduğuna dair verilen bilginin, illerin özeline dair veri yansıtmamasından dolayı yanıltıcı olabileceğine dikkat çeken Şahin, "Belki bu tablolar bizim için rahatlatıcı oluyor; daha geride boş kalan yüzde 30 kapasite var gibi düşünüyoruz ama o rakamlar, bütün Türkiye ile ilgili olduğu ve her ilde durum aynı olmadığı için yanıltıcı oluyor." dedi.

GEREKİRSE TAM KAPANMA

Vaka sayılarındaki son artışı kademeli kapanmanın istendiği düzeyde uygulanmamasına bağlayan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bazı ülkelerde tam kapanma dediğimiz uygulamalar yapıldı. Eğitim durdu, zaruri durum haricinde ticari hayat bile durduruluyor. Ama Türkiye'de şu anda halen daha AVM'ler açık. Restoranlar ramazan nedeniyle paket servis yapıyor ama bir şekilde ramazan nedeniyle öyle oldu gibi görünüyor. Onun dışında kuaförler, berberler birçok sektör açık. Bunu söylerken o sektörde çalışanlar kızıyor, köpürüyor. Haklı da ama biz başka ülkelerdeki örneklere bakarak söylüyoruz bunu. Bunun ekonomisini biz sağlıkçılar düşünemeyiz, bunun ekonomisini düşünecek olan devlet. Tabi ki o mağduriyetin farkındayız. Hep de söylediğim bir şey var, Tabip Odası adına konuşuyoruz ama tüm sektörlerin taşıdığı bir yük varsa ortada bu yükün paylaştırılması ve bu şekilde birey başına düşen mağduriyetin azaltılması lazım. Bu anlamda bizim de şahsımıza bir mağduriyet düşmesi gerekiyorsa düşsün. Ne karşılayacaksak karşılayalım. Geçmişte ekonomik destek verilsin dendi, hesap numaraları verildi, yardımlar yapıldı, biz de yaptık. Bunlar yapılacaksa yine yapılsın. Ne diyorlarsa biz de üstlenelim ama işin kötüye gittiğini de söylemek lazım."

"ÖNLEMLERİN SONUCUNU HAFTAYA GÖRECEĞİZ"

Ramazan dolayısıyla alınan önlemlerin sonuçlarını ise gelecek haftadan itibaren göreceklerini belirten Şahin, kısıtlamaların artırılıp artırılmaması ile ilgili görüş beyan etmek için henüz erken olduğunu dile getirdi. Şahin, "Ramazan başında bu düzene geçtik, bunun sonuçlarını da bu iki hafta içinde almayı bekliyoruz. Ben de şahsen iki hafta dolmadan daha da ağır kısıtlama gelsin diyemiyorum ama önümüzdeki günlerde grafik aşağı doğru bir seyir göstermeye başlarsa o zaman bu iş böyle gidecek. Ama öyle olmazsa o zaman zaten bizzat, devletin en üst zirvesi tarafından vaat edilmiş olan; 'Bu yeterli gelmezse daha ağır kısıtlama olacak.' sözü yerine getirilmek durumunda kalacak." dedi.

65 YAŞ ÜSTÜNÜN YÜZDE 20'Sİ AŞILANMADI

Öte yandan Kayseri'de aşı uygulamalarını da değerlendiren Şahin, 65 yaş üstü aşılamada Kayseri'de yüzde 20, Türkiye'de ise yüzde 25 oranında aşılama yapılmadığına dikkat çekti. Bu durumu aşı tereddüdü ve karşıtlığına bağlayan Şahin, aşıyla ilgili olarak, ehli olmayan kişiler tarafından söylenenlere itibar edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Şahin, şunları söyledi: "Burada güncel bir problem var artık haberler, videolar, doğruluğuna bakılmaksızın çok kolay bir şekilde elden ele yayılıyor. Bunu izleyen insanların korkutulması insanların sağlıklı düşünmesini engelliyor. Dolayısıyla da artık ne duyarsa inanmaya ve maalesef şüpheyle yaklaşmaya başlıyor. Bundan doktorlar, bilim dünyası da nasibini alıyor. Toplumun ne kadarı buna inanıyor, bunu da bilmiyoruz ama ne kadar olursa olsun aşılama oranlarına bu yansıyor. Ölümden korunma anlamında etkili ve güvenli olduğunu bildiğimiz aşıların uygulamasındaki problemlerle şu anda yüz yüzeyiz. 65 yaş üstü aşılamasında il olarak yüzde 20, Türkiye çapında da yüzde 25 civarında aşılanmayan insan vardı. Düşünün ki, salgının başından beri riskli grup olarak söyleniyorsunuz, devlet size sokağa çıkma yasağı koyuyor ki korunun diye, ama en riskli grup olduğunu bile bile bazı insanlar aşı olmaktan kaçınıyor. Demek ki yüzde 20 civarında bir etkilenme oluyor toplumda, bu da az bir oran değil. Toplumun yüzde 70, 80'ini aşılamanız gerektiği bir ortamda, zaten tedarikle alakalı sıkıntılar yaşadığınız ve riskli gruplar şunlar haydi aşıya dediğiniz bir ortamda, halâ bunların yüzde 20'sini aşılayamıyorsanız bu da ciddi bir problem."

AŞI YOĞUN BAKIM VE ÖLÜMDEN KORUYOR

Aşılanan kişilerin Kovid-19 geçirmesinin de, söz konusu dayanaksız söylemleri desteklediğini söyleyen Şahin, her ne kadar aşıdan sonra Kovid-19 geçiren olsa da, aşılanan kişilerde hastalığın ağır seyretmediğini vurguladı. Şahin, "Aynı kişiler aşısız hastalığı geçirseydi nasıl geçirirdi şeklinde bir kıyaslama şansımız olmuyor ama en azından aşı yapılan ve sonrasında hasta olan meslektaşlarımızdan gördüğümüz, yine bizzat kendi yakınlarımızdan ve hastalarımızdan gördüğümüz, bu hastaların en azından yoğun bakım raddesine varmadan hastalığı atlattığı yönünde. Bir kısmı hastaneye yatmak ve hatta oksijen desteği almak durumunda kalıyor ama en azından yoğun bakım ve ölüm durumuyla çok da fazla karşılamıyoruz." şeklinde konuştu.

"EN BÜYÜK PROBLEM ADALET DUYGUSUNUN SARSILMASI"

Pandemi sürecinde yaşanan ve etkileri uzun sürecek olan en önemli problemin adalet duygusunun sarsılması olduğunu dile getiren Şahin, "Salgın ilk başladığında devlet bir takım sıkı tedbirler uygularken hakikaten ciddi bir adalet vardı. Kurumlar esnek mesaiye geçmişti, o konuda kurum yöneticileri titizlik gösteriyordu, kısıtlamalara gerçekten uyuluyordu, dikkat ediliyordu, kontroller yapılıyordu. Sonra bu iş uzadıkça insanların üzerinde bir bıkkınlık olduğu gibi. Adaletsiz uygulamaları da gördükçe bu bıkkınlık arttı. Örneğin, kışın kısıtlamaların olduğu dönemde, hafta sonları Erciyes'ten paylaşılan fotoğraflar, insanlar evinde tıkılı kalmışken bazı sektörlerin salgından hiç etkilenmemesi ama bazı sektörlerin geçiminden aciz duruma gelmesi bu adalet duygusunu sarstı. Salgın gelir geçer, bize çok ağır bedel ödetiyor, çok insan kaybediyoruz, gerçekten hepimiz psikolojik olarak etkileniyoruz ama ben bundan daha büyük problem olarak adalet duygusunun sarsılmasını ve sosyal kırılmayı görüyorum. Türkiye'nin yakın geleceğinde de bunun büyük bir tehlike olabileceğini düşünüyorum. Bundan dolayı ortaya çıkan öfkeyi yönetmenin de zor olacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

KAYSERİ’DE TOPLAM 345 BİN 560 KİŞİ AŞILANDI

Kayseri'de bugüne kadar; birinci doz 212 bin 916, ikinci doz 132 bin 644 olmak üzere 345 bin 560 kişi aşılandı.

Selma Kara