BENİM TEK İSTEĞİM ADİL BİR DÜZEN

Cumhuriyet Halk Partisi'nin Kayseri'de ilk kadın İl Başkanı Ümit Özer ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Türkiye ve Kayseri gündeminden önemli noktalara değindik. Ümit Özer sürekli eleştirel gözükmekten rahatsız olduğunu belirterek, 'Ben sorunları dile getirdiğimde siyaset olarak algılamaları zoruma gidiyor. Benim tek isteğim adil bir düzen, herkesin refah içerisinde yaşaması. Keşke onların dediği gibi halkımız çok iyi şekilde yaşayabilse' diyor.

BENİM TEK İSTEĞİM ADİL BİR DÜZEN

Son zamanlarda Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile olan polemiği sorduğumuzda ise Ümit Özer, "Bazı rakamlar ile 'dediyle, miş ile muş ile siyaset olmaz' demiş. Bizler esnafın dediğini diyoruz.  O zaman siz vatandaşa, esnafa yalancı diyorsunuz. Çünkü biz onların sözlerini iletiyoruz" diye cevap verdi.

Büyükşehir Belediyesi ile bir tartışma yaşadınız. Karşılıklı açıklamalar yapıldı. Son olarak da Belediye'den size rakamlarla açıklama yapıldı. Siz neler söylersiniz?

Özel halk otobüsü sahipleri Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin önüne yürüdü. Bizde onların sorunlarının çözümü için oradaydık. Esnaflarımıza da orada destek mahiyetinde açıklama yaptık. Kayseri Büyükşehir Belediyesi bize bir cevap vermiş. Bazı rakamlar ile 'dediyle, miş ile muş ile siyaset olmaz' demiş. Bizler esnafın dediğini diyoruz. O zaman siz vatandaşa, esnafa yalancı diyorsunuz. Çünkü biz onların sözlerini iletiyoruz. Bizler ziyaretlerimizde gittiğimiz her yerde destek alabildiniz mi diyoruz? Onlar da alamadıklarını ifade ediyorlar. Sadece son dönemde 5 bin lira bir destek aldılar, esnaf da 'Bunu da vermeselerdi, neyimize yetiyor' diyor. Tüm dünyada pandemi nasıl yönetildiyse bizimkilerde öyle yönettik diyorlar. Ama bizde devlet vatandaşa IBAN verip para topladı. Sosyal devletin görevi vatandaşını koruyup kollamaktır. Biz de bunları sürekli eleştirdik.

Pandemi sürecinde Kayseri esnafının yalnız bırakıldığını söylediniz, Büyükşehir Belediyesi ile yaşadığınız olayda...

Biz seçildiğimizden beri, pandemi dönemi de olmak üzere hep sahalardayız. Özellikle pandemi döneminde ne ülkemiz ne de şehrimiz asla doğru yönetilmedi. Gerekli tedbir ve önlemler alınmadı. Vatandaşlar çok mağdur edildi. Kanunda da vardır. Esnaflara destek olmak, onları korumak ve kollamak zorundasınız. Esnaflar kaderine terk edildi bu süreç içerisinde. Bizde CHP olarak onlarında yanında olduğumuzu bilmelerini istedik. Genel Başkanımızda zaten ülkedeki tüm sorunlara çözüm önerileriyle geldi. Çözüm önerilerimizi sunduk. Kimine göre biz hala uçuyoruz ama burada vatandaşın gerçekleri var. Yüzde 20'ye yakın büyüme açıkladılar. Bu büyüme sadece kendilerinde oldu galiba. Çünkü vatandaşın cebinde bir büyüme yok.  Keşke olsa ben bunları söylediğimde eleştiri mahiyetinde algılıyorlar, keşke söyledikleri gibi olsa, keşke tüm vatandaşlarımız refah içinde olsa. Ben bunları dile getirdiğimde siyaset olarak algılamaları zoruma gidiyor. Benim tek isteğim adil bir düzen, herkesin refah içerisinde yaşaması.

Geçmiş dönemlerde yine Büyükşehir Belediyesi ile Güneşli Kasabası nedeniyle de karşı karşıya gelmiştiniz...

1960'lı yıllarda Kayseri çevresi incelenmiş, en verimli topraklar Güneşli'de çıkmış. Oraya da bir zanaat okulu açılmış. Şu anda bile uygulanması gereken çok güzel bir proje bana göre. Köy enstitüleri mantığı ile yapılmış.  Okulda tarım ve hayvancılıkla ilgili bölümler var. 3 dönem de mezun vermiş. Buraya o dönemki köylüler bağış yapmış kimi toprak vermiş, para bağışlamış. 3 dönem mezun verdikten sonra kar edemiyor diye okulu kapatmışlar. Okul atıl duruma gelince burası boş durmasın diye ahır yapmışlar. AK Parti'nin yaptığı en güzel iş budur. Bir yeri önce kar edemiyor diye kapatırlar, atıl duruma düşürürler. Sonra da satarlar. Sonrasında da orası imara açılmış durumda. Şimdi de buralara geçmişte bağış yapanlar biz okul olsun diye vermiştik toprakları madem burası imara açıldı, bizim hissemizi versin diyorlar. Şu an oraya yaşam kent kuruyorlar. Kayseri'nin en verimli topraklarını önce atıl duruma düşürüp, sonra ihaleye açıyorlar.

Peki, tarım ile ilgili neler söylersiniz?

Tarım denilince Kayseri'de ilk Pınarbaşı akla geliyor, tarım alanı çok fazla çünkü. Ama Pınarbaşı'nın toprakları kadar alan artık ekilmiyor. Çünkü üreticiler ekdiklerinin karşılığını bulamıyorlar. Girdi fiyatları çok fazla. Mazot, yem gübre fiyatları çok yüksek. İnsanlar ekdiklerinin karşılığını alamıyorlar. Üreticilerimiz ödüllendirilmesi gerekirken, cezalandırılıyor. Yine Talas'ta tarım arazisi olarak belirlenen bir yere işyeri yapıldı.  Biz bunun da karşısında durduk.

Geçtiğimiz günlerde CHP'nin kurmayları Kayseri'ye gelerek 'Ekonomi masası' adında bir program düzenlediniz. Nasıl geçti?

Biz iktidara geliyoruz bunu artık tüm Türkiye biliyor. İttifak olarak da her konuda her şeye hazırız. Ekonomimizde çok kötü durumda. Genel Başkan'ın talimatıyla CHP kadrolarından bir ekonomi masası oluşturuldu. Oradaki görevli olan vekillerimizden hepsi alanında uzman kişiler. Ekonomi masasının başında da Genel başkan yardımcımız Faik Öztrak var. Bu ekip şimdiye kadar yaklaşık 25 ili gezdi, tüm illere de gidecekler. Buralarda iş insanlarıyla bir araya geliyorlar. Kayseri'de bizden istenilen de 50-60 kişilik sanayici iş insanını bir araya getirmemizdi. Biz orada bu insanlara CHP'nin ekonomi politikasını anlattık, görüş ve önerilerimizi sunduk ve onların çözüm bulamadığı noktalarda yardımcı olduk. Basına kapalı olan zaman diliminde de iş insanları yaşadıkları sorunlar ile ilgili bizlere çözüm önerilerini sordular. Ne yapacaksınız, nasıl yapacaksınız, bunu nasıl çözeceksiniz? Hatta öneride bulunanlar da oldu. Çok verimli çok güzel bir toplantı oldu. Yakın zamanda da esnaf masamız oldu.

'Ekonomi masası' programı Kayseri'de sesiz sedasız yapıldı. Siz ulaşmak istediklerinize ulaşabildiniz mi?

Biz ekonomi masasında kimi görmek istiyorsak oradaydı. Bizim bu etkinlikte hedef kitlemiz sanayici iş adamlarıydı. Duyması gereken, bilmesi gereken herkes duydu. Gayet verimli ve etkili geçti.

Afgan ve Suriyeli sığınmacılarla ilgili neler düşünüyorsunuz?

Hem Türkiye'nin hem de Kayseri'nin ciddi manada en büyük sorunlarından birisi sığınmacılar. Sahabiye'de ve Eskişehir Bağları'nda sayıları çok fazla. Ama bunun sebebi zamanında dış politikada yaşanan tutarsızlık. Bugün kardeşim Esed'den yarın Esad'a geçti. Kayseri'de son yıllarda çalışma izni verilen sığınmacı sayısı yüzde 400 artmış durumda. Yerel Yönetimlerden Sorumlu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı'nın söylediğine göre sığınmacılar olmasa Antep ve Kayseri'nin ekonomisi çökermiş. Biz burada vatandaşlarımızın da sesi olduk. Vatandaş diyor ki ben işsizim; Suriyeli'yi, Afgan'ı çalıştırıyorlar. İşsizlik çok fazla ve sayılar her geçen gün artıyor. Bir anne ve kadın olarak en büyük kaygım demagojik yapımız değişiyor. Bence asıl hedefte bu. Bir söylenti var biz tam olarak kanıtlayamadık ama Sahabiye'nin adının Halep Mahallesi olarak değiştirilmesi yönünde tekliflerinin olduğu söyleniyor. Misafirlik geçicidir, artık gitmeliler.

Sığınmacılar için yakın gelecekte çözüm önerileriniz nelerdir?

CHP olarak bunları 2 yıl içerisinde insani şartlar altında ülkelerine gönderilmelerini sağlayacağız. Devlete sığınmacılar karşılığında belirli ekonomik yardımlar yapılıyor. Biz diyeceğiz ki insani şartlar altında bunları ülkelerine götürün, o paraları da orada onlara harcayın. Artık Türk vatandaşlarımızda bunu istiyor.

Sürekli erken seçim söylentileri konuşuluyor. Sizce erken seçim olur mu? Siz Kayseri olarak hazır mısınız?

Biz seçildiğimiz günden beri sahalardayız. Vatandaşın nabzını da o yüzden bu kadar rahat tutabiliyoruz. İnsanların bir sorun ve sıkıntıları olduğunda ilk başvurdukları adres CHP. Bu geçmişte de gelecekte de böyledir. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin sigortasıdır.  Ekonomiyi götüremiyorlar, ülkeyi yönetemiyorlar. Öyle ya da böyle seçime gitmek zorundalar. Biz seçime her zaman hazırız. 2023'e kadar götüremeyecekler, 2022'de bir seçim mutlaka bekliyorum.

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın bir kadınla ilgili söyledikleri nedeniyle partide disipline sevk edildi. Bununla ilgili görüşleriniz nelerdir?

CHP'nin bir politikası var. Her konuda her olayda sorunda CHP'de olan herkes bu politikalara uymakla sorumludur. Onun gereğini yapmak zorundayızdır. Elbette kendi düşüncelerimiz olabilir biz bunlar kendi içimizde tartışır ortak bir üst akılla çözüme kavuştururuz.

Kayseri’de sizi en rahatsız eden şey nedir?

Sahabiye kentsel dönüşüm alanı oldu. Cumhurbaşkanı temel atma törenine geldiğinde yatay mimariden bahsediyordu. Şimdi gelse de görse yatay mı dikey mi mimari yapıldı. Bir de 40 bin metre kare yeşil alan yapacağız diyorlardı. O 40 bin metrekare nerede? Bir diğer sorunda ortadan bir tramvay geçirdiler. Olmayan trafik yarattılar. Bu hattın yer altından geçirilmesi gerekiyor. Kayseri'nin kültürü yok, kent dokusu yok. 1900 yılında Avrupa'da ki bir şehrin fotoğrafıyla şimdiki hali neredeyse aynı. Bizim burada buna hiç önem gösterilmiyor. 40 yıl öncesine dönüp baktığınızda bile aynı kent değil. Hal böyle olunca da bizim yaşanmışlıklarımızı ve mirasımızı tüketiyorlar.

Peki, yine Kayseri'de en sevdiğiniz şeyler nedir?

Ben Kayseri'nin insanını çok seviyorum. Kayseri'de yaşamayı da seviyorum. Ama Kayseri ne yazık ki hak ettiği noktada değil.

Kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?

Bu ülkeyi bir Kemal kurdu. Bir Kemal de kurtaracak. O sebeple odama bu fotoğrafı astım. Her yorulduğumu hissettiğimde bu fotoğrafa bakıp 'Ümit daha yapacak çok işin var' diyorum kendime.

Masanızda Kuran'ı Kerim var...

Bir de bize dinsiz parti diyorlar. Bu beni çok rahatsız ediyor. Kim dinini nasıl yaşıyor, nereden biliyorsunuz? Ben il başkanı seçildiğimde ilk işim masama Kuran'ı Kerim'i koymak oldu. Kuran'ı Kerim yakınlarımda olduğunda, okuduğumda dinlediğimde, huzur buluyorum çünkü.

>>Dilek Bayram